İçki sofraları
büyüttü beni. İnsanları en rahat anlama şekli onlar ile içmektir. Maskeler
iner, gardlar düşer. En çokta rakı büyüttü beni. Babadan hatta dededen kalma
bir alışkanlık herhalde. Severim rakı sofralarını. Meze tırtıklamayı, yavaş
yavaş içmeyi, hele birde balık varsa değme keyfime. Büyüdükçe daha sık oturdum
rakı sofralarına, dostlar eşliğinde. Küçüklükten düstur edindiğim “saki’lik”
makamı üstüme yapıştı, bırakmayı da hiç istemedim. Saki Arapça kökenli bir
kelime. Su veren, su dağıtan, kadeh dolduran demek. Saki, bence hayat veren
demek. Sakilik zordur. Saki masayı takip eder, nabız tutar. Muhabbeti kontrol
eder saki. Boş kadeh bırakmaz masada, dibe yaklaşınca kadeh “vur da doldurayım”
diyendir saki. Rakı sofrasında kadın erkek ilişkilerini öğrenmek kolaydır. İyi
saki, iyi sevgili olur. Çünkü bilir nabız tutmayı, insan okumayı. Rakı
sofrasına saki olmak kolaydır da, esas mesele birinin hayatına saki olabilmek.
Hayatını takip edip, kadehi bitmeden uyarabilmek. Sofralara saki olmayı pek bir
beceririm de, insanlar bana zor geliyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder