Bence şehirlerin büyüklüğü içlerinde barındırdıkları sokak
sanatçıları ile doğru orantılı. Düşünsenize, sokak başlarında, metro
istasyonlarında yada evinize giderken herhangi bir köşe başında. Belki çok iyi
çalmıyor, söylemiyor, oynamıyor yada çizmiyorlar ama yinede takdiri hak
ediyorlar. Tıpkı hayatımızda var olan bazı insanlar gibi. Sabahın sekizinde
metro istasyonunda müzik yapan yaşıtlarımı gördüğümde fark ettim bunu. Evet
belki de mükemmel değillerdi, belki hayatları boyunca mükemmele dahi yaklaşamıyacaklardı
ve belki de bu işi sadece para için yapıyorlardı. Ancak sabahın sekizinde hali
hazırda çekilmez ve monoton olan hayatlarımıza renk katmaya çalıştıklarına
inanmayı seçiyorum ben. Hayatımızı daha iyi yapmıyolardı belki de ama daha
çekilir bir hale getirdikleri kesin. Tıpkı hayatlarımızda barındırdığımız bazı
insanlar gibi. Hani bazı insanlar vardır ya. İyi gelmediğini bilirsin, hatta
hiç bir zaman iyi olamayacağınızdan da eminsindir ama oralarda bir yerlerde
dursun istersin. Çünkü hayatını çekilir kılar. Bazıları bunu egoist bir düşünce
olarak yorumlayabilir. İnsanların egosu yoktur aslında. Egoyu yaratan şey diğer
insanların varlığıdır. Bunu fark ettiği gün zaten insan sıyrılır bütün
egolarından. Hepimizin hayatında en az bir tane sokak sanatçısı var. Her gün
kullandığımız yolların birinde bir köşede hayatlarımızı biraz daha çekilir hale
getirmek için çabalıyorlar. Saygıyı sonuna kadar hak ediyorlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder